YOLLARIMIZ AYRILMASIN…………

TAKİP ET

Birkaç gün sonra önümüzde uzun bir kurban bayramı tatili var. Global bir salgın hastalık nedeniyle yılladır bu günleri bekliyoruz. Yıllar sonra ilk defa mesafesiz, tedbirsiz sevdiklerimize dokunacağız ve sarılacağız. Hatta bazılarımız belki  sağlık tedbirleri nedeniyle sevdiklerini yıllar sonra ilk defa görecekler. Biliyorum ki, herkes heyecanlı. Okullar kapandı. Mevsimlerden sıcak  bir yaz ayı. Tatil sezonu başladı. Tatile çıkabilmek  için bir çok fırsatın bir araya gelmesiyle birlikte bugünlerde  bir çoğumuz uzun yolculuklara çıkmaya hazırlanıyoruz. Umarım herkes için keyifli, bayram tadında bir bayram olur. 
Her yolculuğun bir hikayesi vardır. Her yolculuk mutlu ve heyecanlı başlar ve yollarsa  kavuşmak içindir; fakat mutluluğun heyecanına kendimizi kaptırıp, rehavete kapılmayalım.  Bundan 14 yıl önce İstanbul’dan Karaman’a giden annemi, Konya yollarında kurban vermiş bir trafik mağduru, uzun yıllardır trafik kazaları üzerine aldığım eğitim ve çalışmalarımla deneyimlen bir trafik kaza analiz uzmanı olarak basit; ama birkaç hayat kurtarıcı önemli tavsiyem var.
Trafik kazaları bakımından hem kazaların çeşitliliğinin hem de kaza sayılarının ülkemizde en çok attığı dönemindeyiz. Yaz mevsiminin heyecanı, yılın yorgunluğu, tatil heyecanına  bir de bayram heyecanı eklenince her yıl  bu dönemde  rakamsal olan kötü  olan bu tablo,  ne yazık ki daha da ağırlaşıyor. Öncelikle bu dönemde yol kullanıcılarının sayısının ve çeşitliğinin arttığını unutmayalım. Bu çeşitlik içeren artış ister istemez kontrolsüzlüğü de  beraberinde getiriyor. Yol kullanıcılarının  sadece insan ve araçlar olmadığını, hayvanlarında  birer yol kullanıcısı olduğunu, hatta bazı durumlarda bu yol kullanıcılarının otoban niteliğindeki yollarda  bile  görülebileceğini, özellikle yaz dönemlerinde kırsal bölgelerde meydana gelen kazalarda bu yol kullanıcılarının önemli rol oynadıklarını, farklı bölgelerden gelecekler için akıllarda tutmak fayda var. 
Bu dönemde meydana gelen ölümcül kazaların başlıca  sebepleri,  uykusuzluk ve dinleme sürelerine önem verilmemesi.  Özellikle en çok gece çıkılan yolculuklarda sabaha karşı yolun aydınlanması ile  karanlıktan aydınlığa geçilmesinin vücutta yarattığı değişim, sıcakla birlikte oluşan rehavet, gözler açık olduğu halde yolu izleme fonksiyonlarını kaybedilmesine neden olabilmektedir. O çok duyduğumuz meşhur “gözümü açtığımda hastanedeydim ya da buradaydım nasıl oldu anlamadım” ifadesi buradan gelmektedir. Hava ve iklim şartlarını dikkate alarak vücut ısımıza, sağlığımıza ve araç kullanım sürenize özen gösterelim. Unutmayalım ki; ülkemizde gündüz meydana gelen kaza sayısı, hiç değişmeyen bir şeklide gece gelen kaza sayısından her zaman  fazladır.
Uykusuzluk, dayanma gücünün azalmasına direnç kaybına neden olarak tahammülsüzlük yaratır.  Kahve içmek, müzik dinlemek ,cam açmak asla uykunun yerini tutmaz. Dinlenme sürelerinin dikkate alınmaması karşında oluşan yorgunluk , uzun yolculuklarda bıkkınlığı da beraberinde getirir. Bıkkınlık ise, içinde bulunduğunuz kavuşma, varacağımız yere bir an önce varma heyecanı ile birleşince mantığın yerine duygular geçer  bu da karşımıza  aşırı hız olarak çıkar. 
Önemle belirtmek isterim ki; hız limitleri yolun özelliği dikkate alınarak fizik kuralları çevresinde bilimsel olarak kanıtlanarak tespit edilmiş değerler ve rakamlardır.  Hedef, tehlike anında aracı durabilmek ve olası can zararlarını en aza indirebilmektir. 30 km hız ile tek fren dokunuşu ile aracı ne kadar sürede durdurabildiğinizi görmeniz için denemenizi mutlaka öneririm.
Özellikle yaz mevsiminde ülkemize gelen gurbetçilerin karıştığı kazalarda günlerce süren yolculuk nedeniyle kaliteli bir uykunun olmaması, uykusuzluk ve yorgunluğa bağlı oluşan dikkat dağınıklığı,  duyulan heyecan yarattığı aceleciliğe bağlı aşırı hız, gurbetçilerinin memleketlerine ya da varacakları yere yaklaştıkları yerlerde kazaya sebebiyet vermelerinde kendini çok belirgin bir şekilde göstermektedir.
Özelikle kırsal bölgelerde tarım araçları bahçede tarlada kullanıldığı için trafik güvenlik kültürünün zayıf olması nedeniyle karayollarında çok rahat bir şekilde kontrolsüz hareket etmekte, yola aniden çıkabilmektedirler. Bu araçların çoğunda taşıması gereken far, diğer ışık donanımları, koruyucu donanımlar traktörün römorklarındaki taşınması gereken donanımlar çoğunlukla denetim eksiklerinden dolayı eksik olmaktadır. Özellikle kırsal bölgelerde arızalanması halinde gelişi güzel yola bırakılması ya da park edilmesi halinde araçlardaki donanım eksiklikleri yüzünden bu araçlar kazaya karışmakta veya başka araçların kazaya sebebiyet vermelerine etkin rol almaktadır . Bir yol kullanıcı olduğu için  yola çıkan yada özellikle yol kenarına hiç önlem alınmadan bırakılan tarım araçlarına karşı uyanık ve dikkatli olmak gerektiğini de akıllardan çıkarmayalım.  

Yaz aylarında karşımıza çıkan bir durumda araç yangılarına bağlı ölüm ve yaralanmalı kazalar
Özellikle sıcak havaların olduğu ve seyahatlerin en çok yapıldığı yaz aylarında otobüsler yolcu sayıların artması ile kesintisiz seferler yapmaktadır. Otobüs seferlerinin kesintisiz olması, araçların bakım ve kontrolden geçirilmemesi seferler sırasında motor bölümü, motor parçaları mekanik ve elektronik akşamların  aşırı ısınmaları  yangına sebep olabilmektedir. Otobüs ile seyahat edeceklere otobüs firmasından veya seyahati gerçekleştirecek ekipten  yangın, olası bir kaza karşında  araçtan kolay yoldan tahliye olmalarını sağlayan yöntemlerin, alet kullanmak gerekecek ise bu aletlerin nerede olduğunu, nasıl kullanacağı konusunda temel bilgileri, bindikleri otobüsü gezmeleri neyin nerede olduğunu tespit etmelerini, aracın özelliklerini öğrenmelerini tavsiye ederim. 

Motor bölümü, motor parçaları mekanik ve elektronik akşamların  aşırı ısınması sonucu meydana gelen yangın riski  uzun yollarda kesintisiz kullanılan diğer araçlar bakımından aynen geçerlidir.  Bu nedenle aracımızdaki en basit arıza uyarısı bile göz ardı etmeyin.
Çünkü sıcak havalardaki  araç arızalarının neden olabileceği sonuçların ağırlığı, kış mevsimine göre daha tehlikelidir.  Seyahat öncesi araçlarımızın gerekli tüm kontrollerini yaptırmak, eksik ve arızalarını gidermekte güvenli seyahatin önemli bir ayağı olduğunu, aracımızın da bakım ve  dinlenmeye ihtiyacı olduğunu unutmayalım. 
Emniyet kemeri  kask ve  koruyucu tertibat kullanmanın hayati önem taşıdığını zaten biliyoruz. Bilmekle beraber biraz bayram heyecanın verdiği coşku, aceleciliğe ve ihmalkârlığa itebiliyor. “Zaten gideceğim yer  kısa mesafe hemen döneceğim burada bir şey olmaz” şeklindeki düşünceler saniyeler içinde gerçekleşen trafik kazalarında ne yazık ki hiç  bir anlam taşımıyor. Bu nedenle bu dönemdeki yol kullanıcılılarının çeşitliliğini ve yoğunluğunu aklımızın bir köşesinde tutmayı  ihmal etmeyelim.  
Bayramların bir daha kutlanmayacak acılara sebep veren günlere dönüşmemesi dileğiyle  herkese güvenli yolculuklar ve  iyi bayramlar dilerim